top of page

YAŞLILIK

ree

     “Bazen biz, aşağı yukarı yaşıt ihtiyarlar, eski ata sözünün (Yaşıt yaşıtından, yaşlı yaşlıdan hoşlanır) doğruluğuna örnek olarak bir araya geliyoruz. Toplandığımız zaman arkadaşlarımızın çoğu ağlaşır durur, gençliğin zevklerini, aşkı, şarabı, cümbüşleri, o çağın buna benzer daha başka hazlarını hatırlar, özlerler.  Sanki büyük nimetlerden mahrum kalmışlar, vaktiyle pek iyi yaşadıkları halde, şimdi hiç yaşamıyorlarmış gibi kederlenirler. Kimi, yaşlı olduğu için yakınlarından kötü muamele gördüğüne üzülür, bunca acılara neden olan yaşlılıktan ötürü sızlanıp durur. Ama bana öyle geliyor ki, gösterdikleri neden asıl neden değildir. Sokrates, bütün bunlar yaşlılık yüzünden olsaydı, ben de, ben durumunda olan herkes de, yaşlandığımız için aynı acıları çekerdik. Oysa aynı acıları çekmeyen başka yaşlılar da gördüm. Bir gün şair Sophokles’le beraberdim, biri gelip ona ‘Aşkla aran nasıl, hala kadınlarla ilişkide buluna biliyor musun?’ diye sordu. O da‘Sus arkadaş! Ondan kurtulduğuma bilsen ne kadar seviniyorum!’ dedi, ‘Sanki deli ve zalim bir efendiden yakamı sıyırmışım.’ Sophokles’in bu sözünü o gün doğru bulduğum gibi, bugün de doğru buluyorum. Gerçekten, yaşlılık bu şeylerde büyük bir rahatlık ve erkinlik verir; çünkü hırslar, istekler gerginliklerini kaybedip gevşeyince, tam Sophokles’in dediği olur. İnsan kendini birçok deli zorbadan kurtarır. Ama bu dertlerin, hiç değilse yakınlardan çekilen dertlerin bir tek nedeni var Sokrates, o da yaşlılık değil, insanların kendi huyudur. Ölçülü, uysal olsalar, yaşlılık da o kadar zorlarına gitmez. Halbuki öyle olmayanlara yaşlılık da gençlik de ağır gelir.” (Platon-Devlet)

     “.. Ama tıpkı ağaçta ve yerde yetişen meyvelerin zamanı gelince olgunluktan geçmesi ve düşmesi gibi, insan ömrünün de bir sonu olması zorunluydu. Bilge insan buna uysallıkla katlanır. Doğaya karşı gelmek, devlerin yaptığı gibi tanrılara kafa tutmak değil midir?..” (CICERO-Yaşlılık & Dostluk )

      Yaşamın ve doğanın kurduğu düzen gereğince bir kuşaktan başka bir kuşak doğar. Ancak insan yarışa başladığı ya da yaşama atıldığı kuşakla yarışın sonuna beraber gelmeyi arzular. Ne var ki bu her arzulayana nasip olmaz. O zaman seveceğimiz birileri ve bizi seven birileri ile hayatı beraber yaşamayı hedeflemeliyiz.

     Bazı insanlar duygu hafifliği yaşar, soy ve zenginlik peşinde koşar. Yalanlara ve yalanların peşi sıra gelecek dalkavukluğa yönelerek kendilerine saygınlık kazandırmaya çabalarlar. Bu çaba bataklığa saplanmış kişinin durumudur. Gerçeği söylemeyen ve gelgeç akıllı insanların dostlukları da geçicidir, bunlara güven olmaz, zamanla yalanları açığa çıkar.

     Üzüntüyle belirtmek gerekirse tam da yaşadığımız bu dönemde böyle insanlarla karşılaşıyoruz. Kuşağımızın getirdiği devlete, bayrağa, cumhuriyete, demokrasiye saygınlık ifadesi büyük yara alıyor.

     Yaşlılığımızdan korkmadan mücadelemiz sürecektir, bu böyle biline.

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page