top of page

Yaşasın hukuk! Akıl mantık tırt!

ree

Kadının, belki de erkek bilemiyorum, biri evine bir masaüstü bilgisayar almış; klavye, monitör, maus, yani tam tekmil...

Bilgisayardan da pek anlamıyormuş... Aslında hiç anlamıyormuş demek yerinde olur. Bu çağda bu çaptaki şu cehaleti belli olmasın diye eve bilgisayar alıp, kendi kendine öğrenecekmiş, niyeti oymuş yani... Ne gelecekse paranın başına gelsinmiş, bastırmış parayı, almış en kralını... Hiç kimsenin şeysi herkesi ilgilendirmez yani!

ree

Başlamış sağını solunu kurcalamaya. O ara CD sürücüsünün düğmesine basınca “cızzzt” açılıvermiş CD kabini. Şaşırmış bizim Şabalak.

“Bu da ne ola ki!” diye düşünürken aklına kahve, çay, tutacağı olduğu gelmiş, son derece de normal yani(!) Pek bir hoşuna gitmiş, çok da fiyakalı bulmuş.

Hemen bir kupa nescafe yapmış, en coolundan, üçü bir aradasından... Açmış kahve tutacağını, koymuş seramik kupayı üstüne. Tutacak sandığı CD sürücüsü bir zaman sonra kendi kendine kapanmış tabi, nerden bilsin Şabalak. Zamanı gelince “cızzt” diye kapanırken sürücü, kahve bir yana, kupa bir yana... Bizimkinin bacağında, ayağında hafif yanık, bilgisayar da bozulmuş...

Hiç zaman kaybetmemiş, tutmuş satıcının yolunu.

“Bozuk mal sattın” demiş de başka bir şey dememiş.

“La” demiş “Havle” dememiş.

Bağırmışlar, çağırmışlar, yok anlaşamamışlar. Mahkemelik olmuşlar. Hakim sormuş bizimkine “Nedir?” diye, ilk celsede en ilkten.

“Efendim” demiş, iyi hâle uygun olsun diye de yaz sıcağında takım elbise giyip kravat takmış, sicim sicim ter içindeymiş.

“Bana sattıkları bilgisayarın kahve tutacağı bozuk. Ayağımı bacağımı yaktım ve bilgisayarım bozuldu” demiş.

Bunu duyan firma yetkilisi;

“Efendim, bizim ürettiğimiz bilgisayarlarda böyle bir aparat yok ama iyi bir fikirmiş” demiş ve eklemiş.

“Bahsettiği aparatı katibe hanımın bilgisayarı üzerine bize gösterebilir mi acaba!“

“Göster” demiş hakim.

Bizim Şabalak gitmiş ve CD sürücüsünü açmış cızzt diye “Aha” demiş, gayet de kendinden emin.

Firma yetkilisi “Ama efendim orası...” derken hakim “sus” manasında elini kaldırmış.

“Siz bu ürünü satarken bu ünitenin kahve tutacağı olmadığını söylediniz mi?“ diye sormuş firma yetkilisine.

“Hayır efendim! Ama...” derken hakim yine elini kaldırmış “sus” manasında.

“Peki kullanma kılavuzunda falan bu durum yazıyor mu?” diye sormuş bu defa hakim.

Firma yetkilisi “Hayır efendim! Ama...” derken hakim yine elini kaldırmış “sus” manasında.

“Gerekli bilgilendirme ve aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmemişsiniz, oluşan zararı ödeyeceksiniz” diye hükmetmiş hakim, itiraz ve temyiz yolu açık...

Salaklık ya da zekilik hukuk düzenini hiç sallamaz azizim. Hak, sorumluluk ve yükümlülüklerdir insan ilişkilerinin esasını oluşturan.

Yani diyeceğim o ki; hani bazı ürünlerin kullanma kılavuzlarında o ürünün ne boka yaradığından çok neye yaramadığı anlatılır ya, boşuna değil o lakırdılar.

Her şey evrensel hukuk kuralları içindir!

Yaşasın hukuk! Akıl mantık tırt!

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page