ULUS VE ÜMMET

Son günlerde iktidar partisi AKP’nin gündeminde Ulus ve Ümmet konusunda niye yaptığını pek anlayamadığımız bir tartışma var. Aslında buna ülkede yaratılmak için uğraşılan akıl karıştırma kargaşası da diyebiliriz.

Bunun çerçevesine oturtulan din konusundaki düşüncesini de zaten biliyoruz. Buna 25 yıldır tanık olduk. Ayrıca kurucu liderlere atılan taşlamalar, yağdanlık milletvekillerinin haddini aşan söylemleri, ulusal bayramlarda takınılan tavır ve son olarak karşımıza çıkarılan Türk-Kürt-Arap birleşkesi! Bu birleşkenin içeriğine oturtulmaya çalışılan Sunni anlayışlı din birlikteliği.

     Bu planlama elbette Ankara çıkışlı değil. Hani “dış güçler” ifadesi var ya, tam anlamıyla “cuk“ diye oturuyor. Cepheyi daha genişletmek amacıyla da yeni atılımlar söz konusu. “Aleviler” denilerek hem bölücülük hem de taraf çağrısı yapılmaya çalışılıyor.

     Tutar mı?

     İktidardan düşmemek için her yolu mübah sayan hukuksuz bir anlayışla karşı karşıyayız. Silivri hapishanesi muhalefetin deyişiyle “demokrasi kampına” dönüştü. Tutuklu olarak içeri alınanlara yapılan işlemler bile dağdaki farenin korkulu rüyasına girdi. Ama korkmayan, demokrasiye ille de sahip çıkmak isteyen, direnen, sorunu millete anlatmaya çalışan güçler var.

     Kim bunlar?

     Kendini “ulus” kavramında ifade edenler.

     Ulus amacı doğrultusunda biraraya gelmiş, geçmiş tarihi ve gelecek ülküsü olan, yaşadığı toprağa vatan olarak sahip çıkan, kültür birliği ve dil birliği olan insanlar topluluğudur. Bu doğrultuda Türkiye Cumhuriyeti’ni var eden halk ulustur, Türk ulusudur.

     Türkiye Cumhuriyeti’ne ümmet kavramı asla yakışmaz. Ümmet aynı dinsel inanışta olan insanların oluşturduğu, milliyet duygusu ve dil-kültür birlikteliği olmayan yapıdır. Ümmet anlayışıyla devlet kavramı ve demokrasi özdeşmez.

     Öyleyse ulus bağı olan, yüreğinde Türk ulusu sevgisi bulunan, kendi öz dili olan Türkçeyi ve geçmişini onurla koruduğu tarihine sahiplenen, inanışta özgür kişilerin günümüzdeki bu durumu derin derin düşünüp, demokrasiyi ve cumhuriyeti baş tacı edinip hareket etmesi gerekiyor. Muhalefet partilerinin, özellikle iktidar yolunda öne geçmiş durumda görünen CHP’nin ulus birlikteliğini yaratacak ve yaşatacak adımlarda, söylemlerde bulunması, bunu çok çok vurgulaması gerekiyor. İhtiyacımız ekonomik sorunların önünde ulus kavramının işlenmesidir. Bu kavramda kültür yaratımında bulunularak, daha doğrusu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün çizdiği yolu aydınlatarak halka söylemek, onlarla birlikte haykırmak gerekiyor.

     Ey ulusunu sevenler; yolunuz açık olsun.

yildirim.gursel@gmail.com

22 Temmuz 2025/ORDU