KÜRESEL FELAKET!
- BAYRAM AYBASTI
- 2 gün önce
- 3 dakikada okunur

Küresel ısınmanın ayak seslerini artık yavaş yavaş hissetmeye başladık.
Artık aramızda bu konuyu konuşuyoruz, değil mi?
Şu an ilk etapta hissettiğimiz şeyler; aşırı sıcaklık dalgalanmaları, ani fırtınalar, kuraklık ya da kontrolsüz yağışlar...Ancak biliyoruz ki, sıcaklıklar sanayi öncesi döneme göre ortalama 1,1°C artmış durumda.
Bu artış küçük gibi görünse de, iklim sisteminde büyük değişimlere yol açıyor.
Bilim insanları, bu artışın 1,5°C’yi geçmesi durumunda geri dönülmesi zor ve insanlık için korkunç sonuçların ortaya çıkabileceğini belirtiyor.
DENİZ SEVİYESİ YÜKSELİYOR
Deniz seviyeleri, 1901 yılından bu yana yaklaşık 20-25 cm yükseldi.
Mevcut hızla devam ederse, 2100 yılına kadar bu yükselmenin 0,6 ile 1,1 metre arasında olması bekleniyor.Bu da yüz milyonlarca insanın yaşadığı kıyı bölgelerinin sular altında kalabileceği anlamına geliyor!
Grönland’daki buzullar son 40 yılda yılda ortalama 280 milyar ton, Antarktika’dakiler ise 150 milyar ton buz kaybediyor.
Bu erimeler hem deniz seviyesinin yükselmesinde hem de küresel ısınmada ciddi etkenlerden biri.
Ve elbette, bu erimenin en büyük sorumlusu biz düşüncesiz insanoğlu!
REKOR SICAKLIKLAR VE ÖLÜMLER
Resmi verilere göre, 2023 yılı, kayıtların tutulduğu en sıcak yıl oldu. Sadece Avrupa’da, 2022 yazında yaşanan sıcak hava dalgaları nedeniyle yaklaşık 61.000 kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
AÇLIK KAPIDA!
Kuraklık ve sıcaklık artışı, küresel tarım verimliliğini düşürüyor.İklim değişikliği, temel gıdamız olan buğday üretimini ciddi şekilde tehdit ediyor.
Buğday yanıklığı hastalığı (wheat blast), artan sıcaklık ve nem nedeniyle yayılıyor.
2050 yılına kadar bu hastalık nedeniyle buğday üretiminde yıllık 69 milyon ton azalma bekleniyor.
Bu da mevcut üretimin yaklaşık %13’ü demek!
2024 verilerine göre dünya genelinde açlık sınırında olan insan sayısı 350-400 milyon arasında!
GÖÇ VE SAĞLIK KRİZİ
Birleşmiş Milletler’e göre, 2050 yılına kadar iklim değişikliği nedeniyle yerinden edilecek insan sayısı 1 milyarı bulabilir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise, 2030-2050 arasında her yıl iklim değişikliğine bağlı olarak 250.000 kişinin hayatını kaybedebileceğini öngörüyor.
Bu ölümlerin nedenleri arasında sıcaklık ve su stresi, ishal, sıtma ve yetersiz beslenme yer alıyor.
Varlıklı olanların bile evinde rahat oturacağının garantisi yok!
Bunun adı bana göre KÜRESEL FELAKET!
O halde şimdiden acil önlemler almak gerek, çok geç olmadan!
ALMAN YEŞİLLER PARTİSİ ÖRNEĞİ
Küresel ısınma tehdidini 1980’ler ve 1990’larda siyasi gündeme taşıyan ender partilerden biri Alman Yeşiller Partisi oldu.Fosil yakıtların, çevreyi kirletmenin iklim değişikliğine yol açtığına dair bilimsel kanıtlar henüz yeni yaygınlaşırken, bu parti kömür, petrol ve doğalgaz kullanımına karşı çıkıyordu.
1986 Çernobil felaketi, nükleer karşıtı duruşlarını pekiştirdi.“Ne fosil ne nükleer” anlayışıyla yenilenebilir enerji kaynaklarını savundular. sAyrıca iklim krizinin sosyal bir sorun olduğunu, zengin ülkelerin yoksul ülkelere mali ve teknolojik destek sağlaması gerektiğini dile getirdiler.
Bugün geldiğimiz noktada, o günlerde "aykırı" olarak değerlendirilen bu fikirlerin ne kadar doğru ve isabetli olduğu ortaya çıktı.
Amacım bir partiyi övmek değil, ama haklarını teslim etmek gerek.
ORDU’NUN GÖZBEBEĞİ BOZTEPE’YE DİKKAT!
Şehrimizin deniz seviyesinden yaklaşık 500 metre yükseklikte yer alan Boztepe, doğal güzelliği ve turizm değeriyle öne çıkıyor.Ancak küresel ısınmanın etkileri burada da ekolojik, jeolojik ve sosyoekonomik düzeyde hissediliyor.
Sıcaklık artışı, Boztepe’ye özgü serin ve nemli mikroiklimi zayıflatıyor. Bu da bitki türlerinin yok olmasına, yerlerini kuraklığa dayanıklı türlere bırakmasına neden olabilir.
Kuruyan bitki örtüsü, yangın riskini artırıyor.
Şiddetli ve ani yağışlar ise heyelan tehlikesini büyütüyor. Boztepe’nin eğimli arazisi, özellikle yol kenarları ve yapılaşma alanlarında toprak kaymalarına neden olabilir.
Teleferik direkleri, seyir terasları, yürüyüş yolları gibi turistik alanlar bu tehlikeye daha açık hale gelir.
Yeşil örtüdeki bozulmalar Boztepe’nin görsel cazibesini de azaltır.
Bu da ziyaretçi sayısında düşüşe ve dolayısıyla yerel ekonomiye zarar verebilir.
SU KAYNAKLARI AZALIYOR
Artan sıcaklıklar ve azalan yağış, yeraltı su seviyelerini tehdit ediyor.
Boztepe’deki su kaynaklarının zayıflaması, içme suyu ve sulama ihtiyacında kriz yaratabilir.
Bu durum, sürdürülebilir kullanım politikalarının ne kadar elzem olduğunu bir kez daha gösteriyor.
SONUÇ: BAŞKA BİR DÜNYA YOK!
Boztepe gibi hassas ve değerli doğal alanlar, küresel ısınmanın etkilerine açık.
Bu etkiler doğru planlama ve çevre dostu yaklaşımlarla azaltılabilir. Ancak ihmal edilirse, telafisi olmayan kayıplar yaşanabilir.
Kısaca: Yaşanacak başka bir dünya yok!
Коментарі