top of page

Canın cehennemin dibine Kenan Evren!

ree

“…Tatil günleri birkaç arkadaş ellerimizde lastik sapanlarla mahalleler arasında dolaşır, ekseriyetle serçe vurur, eve getirirdim. Yine günlerden bir gün, kuş vurmak için dolaştık dolaştık fakat hiç serçe vuramadım. Eve boş dönmemek için yakınımdaki bir kumruya nişan aldım, sapanı çektim ve kumruyu vurdum. Kuş yere düştü ve elime aldım. O an içime bir acıma hissi geldi, vurduğuma pişman oldum. Ölmek üzere olan kumruyu elimle okşadım, başından öptüm ve başını koparmadan orada bıraktım. Bu olaydan sonra da bir daha kuş avlamadım”

Diyor, cellat Kenan Evren 1990 yılında Milliyet Yayınları’ndan çıkan “Kenan Evren’in Anıları” adlı tekmili 574 sayfa kitapta…

ree

Yalan değilse adam değilim! Kitabın neredeyse tamamı gibi bu ifadeler de yalan dolan, algı yönlendirmesi, bakış açımızı çarpıtma projesi.

11 Eylül günü din başta olmak üzere, vatan, bayrak, millet yani bizi biz eden ne varsa elden gidiyordu 12 Eylül 1980 günü darbeden hemen sonra alayı kurtulmuştu!

Ulan birkaç saatlik mevzu için kocaman darbeye ne gerek vardı!

Neyse, biz o mevzuyu “ama kardeş kardeşin kanına susamıştı” gibi boktan bir klişeyle izah edip;

“24 Ocak Karaları” nı…

“Soğuk Savaş” senaryolarını…

ABD’nin Ortadoğu petrolleri üzerinde hakimiyet kurmak üzere bir “Jandarma Devlet” yaratma projesini…

“Emperyalist Bölgesel Savaşlar” döneminin bekasını…

Bilmiyormuş gibi… Malmışız gibi yapalım!

Düzenbaz diktatör, eli kanlı faşist insanlık düşmanı Evren’i güzelleyen iğrenç projelerden biri işte bu kitap da; oysa Kenan Evren’in özetidir henüz on yedi yaşında astırdığı Erdal Eren denen çocuk!

“Son Mektup” yazdırılır her idamlığa, dönemin ceza kanununun tanıdığı hak olaraktan! “İdam Mahkumlarından Son Mektup” u yazmak da bana nasipmiş mi desem, bilemedim. Ama Kenan Evren ve yarattığı kültüre nefretimi perçinlediği kesin!

Erdal, bir protesto esnasında eyleme müdahale eden askeri birlik içindeki er Zekeria Önge’yi silahla vurup öldürmek suçlamasıyla apar topar idam edilir! O gün de bu gün de olay anında Erdal’ın bulunduğu konumla Zekeria’nın konumunun bu cinayeti Erdal’ın işlemiş olabilmesinin fizik kurallarına aykırı olduğu yönünde kati kanıtlar vardır ya zalim Kenan Evren; “Asmayalım da besleyelim mi!” diyerek ve de dupduru bir delikanlı, ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nu, solcu Necdet Adalı ardından astıktan sonra;  “Bir soldan bir sağdan…” diye, adaletini öven de yine bu, mezarında fır dönesi haindi! En kötüsü de halkın alkış tutmasıydı bu haine!

Bu memleketin hayati organlarına çöken o habis ur 12 Eylül kültürüdür ve onun müsebbibi de Kenan Evren’dir!

Elinde Kuran, dilinde yalan, sırtında askeri nefti kaban ve de arkasında Amerikan…

Şu memleket ne çok hain gördü be! Ne çok hain gördü de hepsini de güzelledi, hayret!

Nietzsche şuna benzer bir şey der;

“Halk, tapmayandan, tapınmayandan, zincir düşmanından, bir dağ başında inzivada yaşayandan nefret eder! Halk, uşak mutluluğu yaşar, uşak mutluluğunu sever!”

Vatan haini diktatörlerin alayı bilir halkların bu yumuşak karnını, bilir ve onları geliştirmek, değiştirmek, evrimleştirmek, devrim yapmak yerine kendi diktatöryal saraylarını, saltanatlarını kurarlar! Gel gör ki tarihin tavrı nettir; tüm diktatörler itibarsızlığın en aşağılık hâline mahkum edilip geberir!

Canın cehennemin dibine Kenan Evren!

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page