BABALIK ROLÜNDE DEĞİŞİM
- Gürsel YILDIRIM

- 3 Kas
- 2 dakikada okunur

Geleneksel aile yapımızda baba rolü, ailenin geçimini sağlamak, çevre ve aile geleneklerine uygun olarak ailenin disiplinini yerine getirmek, çocukların okul hayatlarını düzenlemektir. Ailenin annesi ise ailenin yemeğini yapmak, yaşam alanını kolaylaştırmak, anadilinin öğrenmesini sağlamaktır.
Zaman içinde bu roller değişime uğramış, özellikle annenin çalışma hayatına katılmasıyla babalık rolünde farklılıklar ortaya çıkmıştır. Artık babalar çocukların bakımlarına, okul hayatlarına ve beraber yaşamalarına zorunlu katılmaya başlamıştır.
Eskiden babalar evin baş köşesinde oturur, sofrada yeri ayrıcaklı olur, gazetesini okuyacağı koltuk en ışıklı yerde olurdu. Hatta bazı aile yaşamlarında babanın özel odası olur, anne ve çocuklar bu odaya bile giremezdi. Ancak günümüzde baba koltuklarına kediler, köpekler oturur oldu.
Aslında babaların en önemli rolü çocuklarını toplumla tanıştırmak, çevre yaşantısına ilgilerini çekmek, görev sorumluluklarını o çağda aşılamaktır.
Değişen baba, anne rolleri doğrultusunda siyaset alanında da baba rolü değişime uğramıştır. Geleneksel yapıda otoriteyi temsil eden baba figürü, toplumsal yaşamda da otoriteyi temsil eden güce ulaşmışken şimdilerde değişim geçirmektedir. En azından toplum otorite yerine demokratik yaşamı tercih eder duruma geldiğinden baba rolündeki siyasi liderler güç kaybetmektedir. Siyasetçiler baba rolünden çıkar sağlama arzusundadır ama artık toplum bunu yutmamaktadır. Çünkü siyasal baba rolü, koruyan, doyuran, gerektiğinde otoritesini kullanan rolünden çıkıp daha demokrat rol beklemektedir. Günümüzdeki iktidar- muhalefet çatışmasının ana kaynağı budur.
Ne var ki, dizi filimler geleneksel baba rolünü besleyen yapımlarla iktidarın anlayışına çanak tutmaktadır. Topluma koruyucu, besleyici, gerektiğinde korkutucu rolünü dizilerine ana konu yapmaktadır. Bazen elinde silahla öldüren (korkutan), aile içinde çocuğunu bile aşağılayan, sokaktaki kediye sahip çıkarak ne kadar sevgi dolu olduğunu gösteren rollerle yandaş TV’ler çırpınıp durmaktadır. Toplumun beklentisinin de bu olması gerektiğini gizlice ve kurnazca aşılamaktadır. Hani “Baba evin direği” deriz ya, “Baba gibi liderler toplumun direğidir” anlayışının da grip aşısı gibi bedenimize girmesi umulmaktadır.
Ulus liderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK hiçbir zaman baba rolünü üstlenmemiş, Kurtuluş Savaşı’nda Meclis’i karar organı kılarak, 29 Ekim’de Cumhuriyeti ve Demokratik yaşamı uygulamaya geçirerek önder rolünü yerine getirmiştir. Atatürk’ü ve Devrimlerini bu anlayışla değerlendirdiğimizde Dünya siyasi sahnesinde ne kadar önemli olduğunu anlarız.
Büyük ATATÜRK’ e saygılarımla.
3 Kasım 2025/ORDU












Yorumlar