top of page

SEVİNCİ PAYLAŞMAK

ree

20 Temmuz 1974 sabahı Atina’da otel odasında telefon çaldığında saat 7.30’du. Zil sesiyle uyanan Yesevi gönüllü yazar Mustafa Necati Sepetçioğlu ahizeyi kaldırdı “Alo” dedi. Karşısında Rum şivesiyle Türkçe  konuşan  adam heyecanlı ve sevinçli bir ses tonuyla; Necati bey sana büyük güzel haberim var bizimkiler Kıbrıs’a çıktılar!.” dedi.

ree

 15 yıl önce İstanbul’dan Atina’ya göç eden Rum asıllı bir eski Türk vatandaşı Türk askerinin Kıbrıs’a çıktığını sabahın erken saatında duymuş albaylar cuntasının baskıcı yönetiminde bunalan Yunanistan’da bir sade vatandaş olarak Türk askerinin Kıbrıs’a çıkışında bir kurtuluş umudu sezerek telefona sarılmış Atina’da olduğunu bildiği eski dostu Necati beye çıkarma haberini vermek ve sevincini paylaşmak istemişti.

ree

Dimitri Türkiye’den Yunanistan’a göç etmiş  ama yeni vatanında bir türlü Yunanlılığı benimsenmeyen, Türkiye’yi ve Türk dostlarını özleyen bir eski vatandaşımızdı. Necati Sepetçioğlu ve eşi Muazzam Gürşen hanım otelde çabucak bir kahvaltı ederek sokağa çıktılar.

Türk askerinin Kıbrıs’a çıktığı haberi Atina’da bomba etkisi yapmıştı. Sokaklarda aceleyle koşuşturan telaşlı insanlar ufukta beliren savaş ihtimaline ve olası bir yiyecek darlığına karşı dükkânların önünde kuyruklar oluşturmuş gıda maddeleri satın alıyorlardı.

Halkta gizli saklı korkudan kaynaklanan tedirginlik seziliyordu. Sokaklarda telaşlı kalabalığa rağmen olağanüstü bir sessizlik hakimdi. Sanki her zaman konuşmaya iştahlı Yunan halkının dili damağı kurumuş içine düşülen korkulu siyasi durumun yarattığı tehlike karşısında neşesi kaçmış sesi soluğu kesilip suskunlaşmıştı.

ree

O sırada ülkenin yönetiminde olanlar hiç de bu işe liyakati olmayan Yunanistan gibi bir ülkenin başına yakışmayan adamlardı.  Güneşli sıcak temmuz günü Atina’da insanları ürperten savaş rüzgârları esiyordu. Albaylar cuntasının siyasi bir kabadayılık yapmaya kalkışacağı ve Türkiye’yle savaşa tutuşacağı endişesi vardı.

Nitekim öyle oldu Albaylar Türkiye’ye karşı askeri bir zafer kazanarak ve Kıbrıs’ı Yunan adası yaparak halkın gözünde yücelmek, sarsılan itibarını düzeltmek, ülkeyi yönetmekteki aczini başarısızlığını askeri bir zaferle örtbas etmek amacıyla Kıbrıs’ta giriştiği macera neredeyse Türkiye’yle bir savaşa dönüşmek üzereydi.

Cunta Yunan ordusuna Trakya’dan Ege’ye kadar bölgede saldırı emretti neyse ki Yunan ordusunda Yunanistan’ın ve Türkiye’nin askeri güçlerini karşılaştıran strateji bilen maceracı olmayan aklı başında komutanlar da vardı.

İşte onlar Albaylar cuntasının hoyrat, hesapsız kitapsız savaş çağrılarına direnerek iki komşu halkın boğazlaşmasına ve büyük ihtimalle Yunanistan’ın felaketine neden olacak bu maceracılara direndiler. Akıllı generaller bu bir intihar olur dediler cuntanın emrini dinlemediler savaş kararına karşı çıktılar.

ree

Emirleri dinlenmeyen siyasi ve yönetsel bakımdan tam bir açmaza saplanan albaylar cuntası sonunda çaresiz yönetimi sivillere bıraktı. Türk askerinin Kıbrıs’a müdahalesiyle cuntadan kurtulan Yunanistan eğrisi doğrusu karışan şirazesi şaşan devleti düzene koymak ve yeni hükümeti kurmak üzere İtalya’da sürgünde yaşayan eski başbakanlardan deneyimli siyasetçi Konstantin Karamanlis’i göreve çağırdılar.

ree

Kıbrıs Barış Harekatı sadece Kıbrıs’ı kurtarmakla kalmamış komşu Yunanistan’ı diktacı albaylar cuntasından da kurtarmıştı. Necati Sepetçioğlu ve eşi Muazzam Gürşen Hanım olan biten olaylarla aklı karışık telaşlı huzursuz ve endişeli Yunanistan’dan karayoluyla Selanik üzerinden ve Selanik’te Atatürk’ün evini ziyaret ederek Türkiye’ye dönerler.

S O N

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page