top of page

İzi kalır, izler kalırsın...

ree

1994 yılının kışı sayılırdı, çiçeği burnunda hayat arsızı üniversitelileriz... Kimimiz öğretmen çıkacak, idareci, bankacı, muhasebeci... Belki içimizden yazar bile çıkacaktı, kim bilebilir…

Üniversite hayatına dair birilerinin fantezilerine inat tertemiz dostluklarımız, kişiliğimizi biçimlendiren değerlerimiz var... Duyarlı halk çocuklarıyız ve karşılıksız sevmeyi öğreniyoruz vatanı.

Uşak’ta, sanıyorum Halkevi’nin organize ettiği, bir program var; şarkılı türkülü, kapalı spor salonu kapatılmış... Bir otobüs kiralayıp çıkıyoruz yola, herkes otobüste... Şarkılarla, türkülerle, şakalarla ve bol kahkahalarla varıyoruz Uşak’a... O dönem, şu “Dallama” türkücülerden (!) biri “sen ne ayaksın” diye bir şey yapmış, kaset çıkarmış, her yanda ciyak ciyak bu çalıyor... Dı dı dım sen ne ayaksın dı dı dım... Uşak’a giderken de dönerken de iyice dilimize dolayıp rezil ediyoruz o şeyi (şarkı ya da türkü diyemiyorum, o kadar kepaze yani)

Neyse, program başlıyor, İlyas Salman, ayağında conversi, kot pantolonu ve V yaka kazağıyla koşarak çıkıyor sahneye, öyle bir “merhaba” diyor ki, sanki sarılıp da gözlerimizden öpüyor her birimizi.

Bir alay hikaye anlattı o akşam İlyas Salman ama şu sözleri kelimesi kelimesine aklımda kaldı… Hani “mıh gibi” denir ya, aynen öyle işte.

“Dünyaya bir kere geldim rüşvet versem bir daha gelme şansım yok. O nedenle insan gibi onurumla yaşayacağım “

Bariz Malatya ağzıyla ve boynunu hafif bükerekten, mikrofonu iyice ağzına değdirerekten dedi bu koca lafı, o bir kırklık adam.

90’lardan bahsediyorum aga, keza “Beyaz Toros” larla örülmüş anayurt, baştan başa... İnsan, gölgesinden korkuyordu.

İlyas Salman büyük bir değerdir... Son zamanlarda inziva bir hayat sürse de o, izi kalan türdendir...

İzi kalır

izler kalırsın

Sıradaki “ahımız” henüz doğmamış çocuklara gelsin Çiçek Abbas...

Bize ayrılan sürenin sonuna gelirken, yapımda ve yayında emeği olanların taaa...

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page