top of page

GÜRGEN DALINDAN ASA...


Yün yumağı gibi uzun beyaz tüylü koyun köpeği Lâleli’de çocuklarla koşar oynar sataşmadıkça kimseye darılmaz gücenmez kimseye hırlamazdı ama her köy köpeği gibi onun da kavgacı bir yanı vardı. Yumak gavşakçı kadınların yanısıra dereboyuna inmiş Mahmutevyanı’nda harmanda gavşak yığınlarının içinde yatıp uyumuştu.

Çocuk elinde gürgen dalından sopayla beline kadar gelen gavşak öbeklerine bata çıka yürüyor gavşakta kalmış tekleme fındıkları topluyordu hemen önünde gavşak yığınının içinde uyuyan Yumağ’ı görmedi bir adım daha attı işte ne olduysa o sırada oldu üstüne bastığı Yumak can havliyle fırladı çocuğun bacağına daldı az kaldı etini dişleyecekti ama kısa pantolonlu çocuk geriye sıçradı köpeğin sıcacık başı tok bir sesle dizine tosladı, sendeledi gavşak yığınının içine düşecek gibi oldu ama düşmedi doğruldu kendini korumak için elindeki sopayı havlayarak saldıran köpeğe doğru sallamaya başladı Yumak çocuğun üstüne atlıyor ama havada vınlayan gürgen sopası köpeğin yaklaşmasını engelliyordu ne çocuk ne de Yumak bunu istiyerek yapmamış herşey yanlışlıkla olmuştu.

O sırada harmanda dolaşan parlak kara tüyleri kıvrım kıvrım bukleli başka bir güzel köpek çocuğun saldırıya uğradığını görmesiyle olduğu yerden ok gibi fırladı Yumağ'ın üstüne atıldı. Ordu’da Zaferi Milli mahallesindeki evin bahçesinde doğup büyüyen Arap biz Ordu’dan Kale’ye taşındıktan sonra benim dadım sevgili Hayriye ablanın kardeşi usta marangoz Mollaömeroğlu Dursun’la birlikte Koçboynuzu yolundan on saat yürüyerek Kale’ye gelmiş bize kavuşmuştu.

Arap gece çadırda kalarak fındığı bekleyen Argun ağbimle birlikte harmanda bekçilik ediyordu. Yumak’la Arap gavşak yığınlarının üstünde kapıştılar kavgadan boğuşmadan kalkan gavşaklar havada uçuşuyordu. Yumağın sahibi Çamural'inin Mehmet’in gocakarı (bilge kadın anlamına) dediği eşi Hatçe nene iki elini dizlerine dayadı oturduğu yerden doğruldu kalktı eynindeki gavşakları silkindi - Gız ben saa sorarım çabuk gel buraya! Diye bağırdı. Kaygayı bırakıp sahibinin sesine koşup gelen Yumak önce gıçına bir şaplak yedi yetmedi bir de okkalı azar işitti kuyruğunu kısıp Hatçe nenenin dizinin dibine çöktü başını toprağa koyup sindi.

Uyuyan köpeğin üstüne bastığını bilmeden birden saldırıya uğrayan çocuğun beti benzi atmıştı, gavşakçıların başında duran Ali Cihan - Çocuk korktu bıçaktan su geçirip içirelim iyi gelir dedi. Çocuk Hatçe nenenin uzattığı su dolu kalaylı tası başına dikti bir solukta içti. İçtiği suyla heyecanı yatıştı kalp atışları duruldu yüzüne renk geldi. İyi ki elinde gürgen dalından asa (sopa) vardı yoksa canı yanan uzun beyaz tüylü koyun köpeği Yumak bacağını baldırını kapacak belki de etini koparacaktı…Bolaman toprağında dağda bayırda ırmakta bahçede yolda harmanda elinde bir değnek olmadan dolaşılmazdı.

Resim: Harmanda gavşak ayıklayan kadınlar. Arka sırada ayakta sol baştan Yılmaz Galip Cihan yanında Osman Kademoğlu ve Bolamanlı kızlar: Çıtıl Abtullah Reis'in kızı Safinaz, Cevat dayının kızı Sunay, en sağda Kâhya Dursun Gülboy. Ön sırada soldan sağa Çamurali'nin Mehmet'in eşi Hatçe nene (Hatice Cihan), Emine Cihan, Hayriye abla (Cihan), ablam Tomris Kademoğlu Onat ve saçı örgülü kız Bilge Cihan. Resimde en arkada başı görünen güneş gözlüklü annem Şerefnur Hanım.

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page