Ben hep 17 yaşındayım!
- Birol Öztürk

- 1 gün önce
- 1 dakikada okunur


Ben hep on yedi yaşındayım
Demir kapının her açılışında
her ayak sesinde
içime sığmaz yüreğim
Her türlüsünü yaşadım
acının ve ızdırabın
Yalnız seni özlerken kendimi yenemedim
çünkü senden gayrısı haram
Şu Metris'in önü bir uzun alan
yalnız seni sevdim, gerisi yalan
Cigara çekmedi canım hiç
çıkarken havalandırmaya
olmadı avluda atılmış voltam hiç
Hele masmavi bir denize atılmış voltam hiç
hiç mi hiç
İçeride bıraktım dünyayı
parmaklıklarla bölünmüş olarak
Görmeye alışık gözleri
ve senin için yazdığım şiirleri.
sözleri
sana olan aşkımı
Defterlere değil Metris'in duvarlarına yazdım
uykusuz geçen gecelerde akıllara zarar
Kıramazdı beni duruşmalarda kırılan kalem
senin görüşlere gelmeyişin kadar
Şu Metris'in önü bir uzun alan
bir tek seni sevdim, gerisi yalan
Parmaklıkların elime bulaşan pası.
havalandırmadan gelen helâ kokusu
Işıksız ve ufuksuz hücremde
gözlerim kuvvet kaybındaydı
Bir şişin ucundaydı ölümün kokusu ve
özgürlük kravatlıların avucundaydı
Bir kazaydı gelişin ya seni sevişim
o bir masaldı
on yedi yıl
on beş gece bir ranzaydı yattığım…
13 Aralık 1980 tarihinde sadece 17 yaşındayken ve suçu hâlâ dahi ispatlanmadan, mahkeme marifetiyle yaşı büyütülüp idam edilen Erdal Eren’in anısına…
Erdal Eren’i sırf “ibret olsun” diye asan faşist Kenan Evren, sonraki zamanlarda eleştiri ve protestolara karşı “asmayalım da besleyelim mi” diyecek kadar insanlıktan çıkacaktır.













Yorumlar