top of page

“Çocukları değil cemaatleri besliyorsunuz!”

CHP'li Adıgüzel TBMM'yi Sarstı: “Açlıktan Bayılan Çocuklar Var, Bakan Cemaatleri Besliyor! 15 Temmuz'u Dağdan İnenler Değil, Vaiz Kürsüsünden İnenler Yaptı!”

ree

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2024 yılı bütçe görüşmelerinde kürsüye çıkarak Bakan Yusuf Tekin’i ve Bakanlığın politikalarını sert bir dille eleştirdi. Adıgüzel, konuşmasının ana gündemine çocukların açlık sorununu ve MEB'in cemaat/vakıflarla yaptığı protokolleri oturtarak, "Emperyalizmin işbirlikçisi tarikat ve cemaatler Türkiye Cumhuriyeti için açık bir tehdittir ve derhâl kapatılmalıdır!" çağrısı yaptı.

BİR YANDA AÇLIK, BİR YANDA SARAY: 7 MİLYON ÇOCUK AÇ!

Milletvekili Adıgüzel, konuşmasında TÜİK verilerine dayanarak ülkedeki çocuk açlığına dikkat çekti ve bu durumun bakanlığın önceliğini sorgulattığını belirtti.

“TÜİK verilerine göre tam 7 milyon çocuğumuz açlık içinde yaşıyor. Hacettepe araştırmasına göre çocuklarda boy kısalığı yüzde 10'a ulaştı, bunun normal seviyesi yüzde 3. Bu Millî Eğitim Bakanının yönettiği okullarda açlıktan ağlayan, bayılan çocuklar var. Bu ülke savaş zamanı bile çocuklarını aç bırakmadı.”

Adıgüzel, bu tabloya karşın Saray harcamalarını ve lüks yatırımları karşılaştırarak bütçe tercihlerini hedef aldı:

“Sarayın bir günlük maliyeti 21,5 milyon lirayla tam 540 bin öğrenci bir öğün yemek yiyebiliyor. Yine Trump için Etimesgut Havaalanına yapılacak olan 10 milyar yatırımla okul öncesi 1 milyon 740 bin öğrencinin bir yıllık bir öğün yemeği karşılanabiliyor. Ama Millî Eğitim Bakanı çocukları besleyeceğine cemaatleri besliyor.”

"VAKIFLARA BİR KURUŞ AKTARMIYORUZ" SAVUNMASINA SAYIŞTAYLI YANIT

Bakan Tekin'in vakıflara kaynak aktarılmadığı yönündeki iddialarını reddeden Adıgüzel, aktarımın protokoller ve muafiyetler üzerinden kamu eliyle yapıldığını vurguladı.

“’Bu vakıflara bir kuruş aktarmıyoruz.’ diyorsun; bak, anlatayım: Sen protokol yapıyorsun, kaynak da belediyeler ve bakanlıklardan gidiyor. Yüzlerce örnek var, kamu eliyle binalar ve milyarlar bu vakıflara... Sayıştay raporlarında yazıyor.”

Adıgüzel, özellikle TURKEN Vakfı’na tanınan vergi muafiyetini ve toplanan paranın ABD’deki lobi faaliyetlerine harcanmasını “ahlaksızlık” olarak nitelendirdi.

MÜLAKATLARIN VE ŞAİBELİ SINAVLARIN SEBEBİ: “CEMAAT YAPILANMASI”

MEB bünyesinde gerçekleşen sınav şaibeleri, mülakat sistemi ve kamuya yerleştirmelerin temelinde cemaat yapılanmasının yattığını öne süren Adıgüzel, bu durumu “devlette cemaat yapılanmasının resmî adı” olarak tanımladı.

“İşte, burada, Millî Eğitim özel operasyon merkezi işte, tüm LGS, ÖSYM şaibeli sınavlarının, KPSS fırıldaklarının sebebi de bunlar, mülakatların sebebi de bunlar. Güvenlik soruşturmasından geçmiş, memur olma hakkını karşılayan bir kişiye mülakat yapmak ‘Sen tüm şartlara uyuyorsun ama bir bakalım hele, bize de uyuyor musun?’ demektir.”

Tarikat yurtlarına mecbur bırakılan çocukların durumuna da değinen Adıgüzel, yetersiz yurt açılmasını ve taşımalı eğitim hatlarının kaldırılmasını bu amaca bağladı.

"KITLAMA ŞEKER DERNEĞİ'YLE DE PROTOKOL YAPACAK MISINIZ?"

Bakan Tekin’in Komisyonda sarf ettiği “Dernekler arasında ayrım yapmayız” sözlerine ironik bir dille yanıt veren Adıgüzel, 100 binden fazla dernek varken kaçıyla protokol yapıldığını sordu.

“Atatürkçü Düşünce Derneği, 250 bin üyesi var, 360 şube, Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına dernek statüsünde; bir tane protokol yaptın mı Bakan? Mesela, birkaç tane söyleyeyim: Kıtlama Şekerle Çay Sevenler Derneği, Ötücü Kuşlar Derneği, Bir Paket Mutluluk Derneği; daha ötesine gitmeyeyim, bunlarla da yaptın mı, yapacak mısın?”

"15 TEMMUZ VAİZ KÜRSÜSÜNDEN İNDİ!"

FETÖ örneği üzerinden cemaat ve tarikat tehlikesine dikkat çeken Adıgüzel, Bakan Tekin’in "protokollerle çocukların dağa çıkmasını engelliyoruz" sözüne sert karşılık verdi:

“15 Temmuzu yapanlar dağdan inmedi Yusuf Tekin, vaiz kürsüsünden indi.”

Adıgüzel, konuşmasının sonunda TÜGVA üyelerinin byLock benzeri "ERP" isimli bir program kullandığı iddiasını da dile getirerek Cumhuriyet Savcılarına çağrı yaptı.

“ DEVRİM KANUNU YÜRÜRLÜKTE, GÖREVİNİ YAPMAYAN SUÇLUDUR!”

CHP’li vekil, 1925 tarihli 677 sayılı Devrim Kanunu’nun hala yürürlükte olduğunu hatırlatarak, tüm siyasetçilere, emniyet güçlerine ve savcılara tarihi bir çağrıda bulundu.

“Görevini yapmayan herkes suçludur. Emperyalizmin işbirlikçisi tarikat ve cemaatler iyi planlanmış bir yıkım projesidir. Türkiye Cumhuriyeti için açık bir tehdittir ve derhâl kapatılmalıdır. Tüm para akışları, dernekleri, destekçileri ve örgütü ortaya konulmalıdır. Görevini yapmayanlar yarınki 15 Temmuzların sebebi ve de ortağıdır.”

Adıgüzel, konuşmasını Bakan Tekin’e yönelik kesin bir talimatla sonlandırdı:

“Yusuf Tekin, mülga Şeriye ve Evkaf Vekâleti tekrar ihsas oluncaya kadar geldiğiniz yere geri dönün, gitmeden önce de derhâl bu protokolleri kaldırın. Bütün vakıf, cemaat ve dinî kurumların, okullarımızın ve çocuklarımızın üzerinden derhâl elini geri çekin.”

 
 
 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
bottom of page