YOK EDİLEN AKVARYUM GALEZYANI

Osman Kademoğlu

Mimar/Kanada

Şimdi artık olmayan Galezyanı Antik Yarımadanın batısında yer alıyordu. Yarımadanın suya değen eteklerinde başlar karayel ve yıldız (kuzeybatı ve kuzey) yönüne uzanırdı. Çoğu suyla örtülü yer yer denizle hemyüz (aynı düzeyde) kah dize kadar sığlaşan kah boyu aşkın derinleşen, üstüne sırtı oval ve düz hareli midyelerin tutunduğu, ipek dokunuşlu yeşil bordo ve taba rengi yosunlu adacıklardan oluşan amorf bir deniz platformuydu. Karayele ve yıldıza bakan yanına Gemi Yatağı denirdi.

Galezyanı’da oltayla ve omuzdan atılan serpmeyle balık tutulur, adadan adaya minik hamsi sürüleri gezer, gençler ve çocuklar yüzerdi. Denizin üstünde yürünen seyran yeriydi, Kale'nin Doğal Akvaryumuydu.

Galezyanı’nı görmeyene denizden tüten iyot kokusunu almayana Galezyanı’nı anlatmak zordu.

Galez Anadolu Türkçesinde ‘su tası’ demekti. Jeolojik yapıyı betimleyen bu ad buraya çok yakışırdı. Adının anlamı bilinmese de melodisi tınısı kulağa hoş gelirdi.

Fırtınada çılgın dalgalarıyla kayaları yıkayan, selamlık konağın camlarını ıslatan Galezyanı fırtına geçince en munis en nazlı oluveren duygu dolu bir deniz alanı.

Eski Kale’nin rönesans meydanı Antik Yarımada’da yer alan 3 tarihi konağa yalıkonak niteliği kazandıran, sabah, kuşluk vakti ve akşam gün batımında günün her saatinde renkleri değişen, kızaran guruba karşı çay içilen, gece yıldız şavkıyla ayışığıyla oynaşan, kaya barbunu tutulan Galezyanı kaç yüzyıl kuşaktan kuşağa Polemon’dan Bolaman’a estetik duygular estiren varlığıyla gönül açan sevindiren teskin eden yatıştıran, çocukların oyun alanı sevgili Galezyanı sonunda taş ve beton dökülerek dolduruldu, tabiat öldürüldü, tanrısal güzellik sona erdi...

Liman inşaatı sadece Galezyanı’nın değil Antik Yarımada’nın da sonu oldu. Ne antik doku kaldı ne yarımada.

Bolaman’ı Bolaman, Kale’yi Kale yapan Antik Yarımada'nın ve Galezyanı'nın varlığıydı, Galezyanı Kale’nin denize değen ayaklarıydı.

RESİMLER : Eski Kale'den Galezyanı manzaraları.