MAAŞ ARTIŞI KOMEDİSİ

Uyguladıkları ekonomi politikaları adil değildir, kendi yandaşlarına para aktarırken ve vergi borçlarını silerken yoksulluğu daha da derinleştirmişlerdir. Ekonomik kriz yoktur, kötü yönetim ve yandaşlara servet aktarımı yapılmaktadır. Üstelikte devlet kademelerinde hiçbir kısıtlama ve tasarruf söz konusu değildir.

Diyorlar ki itibardan tasarruf olmaz. Köylüye, çiftçiye, dar gelirliye ve emekliye gelince devletin imkânları el vermiyor denilerek enflasyonun çok altında komik maaş artışı yapılmıştır.

Yüksek maaş alan bürokratlar, üst düzey kamu görevlileri, milletvekilleri ve bakanlara aynı oranda maaş artışı yapılması düşük gelirlilerin mağduriyetleri daha da derinleşmektedir.

Şöyle ki;

14.500 x16.5=2.392 TL

50.000 x16.5=8.250 TL

75.000x16.5=12.375 TL

100.000x16.5=16.500 TL

150.000x16.5=24.750 TL

200.000x16.5=33.000 TL maaş artışları söz konusudur. Yaşananlar aymazlık, utanç, vicdansızlık ve de adaletsizliktir.

Utanın! Zira insanlığı utanma duygusu kurtarabilir.

Bariz olarak da hak yemedir, Hak yemek sadece para çalmak değildir. İnsanların duygularını sömürmek, psikolojisini bozmak, hayallerini yok etmek, çocuklarının geleceğini karartmak ve alın terini sömürmektir.

İnsanları yoksul ve sefil yaşamaya sürükleyen başta TÜİK, Cumhurbaşkanı ve mecliste elleri titremeden maaş artışı oylaması için el kaldıran milletvekilleri zalimdirler.

Yoksullar el açar olmasalar dahi muhtaç, bazı zenginler karnı tok olsa da gözleri açtır. Ne yazık ki ülkemizde doymayan fakirler değil, karınları tıka basa dolu gözleri aç bir takım zenginlerdir.