Fındıkçı Olmanın Zorluğu

Kuruluşundan yıllar geçmesine rağmen ziraat odaları hâlâ istenilen etkinliğe kavuşamamıştır. Bu sebeple, çiftçiye sahip çıkmak yerine ticaret yapmayı tercih etmektedirler. Çiftçilerin sorunlarının çözümüne yönelik herhangi bir somut adım atılmamaktadır. Ziraat odaları yöneticilerinin, çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları bilmeyen, deneyimsiz kişilerden oluşması da trajik bir gerçektir.

Sermaye düzeninden yana olan milletvekilleri ve siyasetçiler, çiftçilerin sorunlarını görmezden gelerek, onlara büyük mağduriyetler yaşatmaktadır. Bugün, fındık tüccarlarının başıboş bir şekilde hareket ettiği bir ortamda, çiftçilerin adeta çaresizliği söz konusudur.

Fiskobirlik kurumunun yetkilerinin kısıtlanması ve gayrimenkullerinin talan edilmesi, çiftçileri tamamen sahipsiz bırakmıştır. Fındık üreticileri, her geçen gün daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Çiftçiler, hiçbir konuda karar alma yetkisine sahip değildirler. Bahçe dip temizliği, motorla ot biçme ve fındık toplama gibi konularda belirlenen ücretlere mahkûm bırakılmışlardır. Ayrıca, fındık kurdu ve küf gibi zararlılarla mücadele etmek için yüksek ücretler ödemek zorunda kalırken, kokarca böceğiyle de karşı karşıya kalmaktadırlar.

Kokarca, tüm fındık bölgesini istila etmiş olsa da, çiftçiler yine ağır bedeller ödemek zorunda kalmaktadır. Ne yazık ki, bu konuda ne siyasetçiler, ne devlet yetkilileri, ne de Tarım İl Müdürlükleri sorumluluk alarak çözüm üretmemektedirler.

Kokarca ile mücadele, devlet politikası olarak ele alınması gereken bir meseledir. Ancak, Tarım İl Müdürlükleri, Tarım Bakanlığı ve Ziraat Fakültelerinin sorumsuzlukları, çiftçilerin zorluklarla baş başa kalmasına sebep olmuştur. Kokarca nasıl çoğalır, ne zaman yavrular, ilaçlama nasıl yapılmalıdır gibi teknik ve bilimsel konulara dair hiçbir çözüm sunulmamaktadır.

Fındık, ülkemiz için büyük bir ekonomik değere sahip olup, tarımsal ürünler arasında döviz kazandırıcı önemli bir üründür. Bu nedenle, fındık üreticileri kaderine terk edilemez. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, kokarca sadece çiftçiyi değil, siyaseti, devleti ve ilgili kurumları da zor durumda bırakacaktır.

Eğer bu sorunlar zamanında çözülmezse, çok yakında fındık bulmak bile zorlaşabilir. Şimdiden önlem alınmazsa, fındık krizinin eşiğindeyiz. Bu durum, sadece fındık üreticilerinin değil, tüm ülkenin geleceğini tehdit etmektedir.