ANA

Dünya nüfusunun yarısını kadınlar ve analar oluşturuyorlar, ancak siyasette, iş alanında ve yönetimlerde yeterince söz sahibi değillerdir. Erkekler tarafından sürekli dışlanıyorlar. Eksik etek uzun saçlı ve yarım akıllı olarak nitelendiriliyorlar. Hem sosyal hem de dinsel açıdan toplumda ikinci sınıf muamelesi görüyorlar.

Mesleklere dayalı eşitsizliği

Servete dayalı eşitsizliği

Cinsiyete dayalı eşitsizliği yaşıyorlar…

Bu yüzden de yeryüzünde her türlü rezillikler yaşanırken, erkek egemen dünyada güçlünün güçsüze saldırısı ve savaşlar sonrasında çoluk çocuk, kadın kız,yaşlı masum insanlar canlarından oluyorlar. Kadınsız yönetimlerde sapık fikirli ve deli yönetici erkekler insanlığa mutsuzluk ve bahtsızlık yaşatıyorlar.

Kadınlar yönetimlere ağırlıklarını koyabilseler toplumlar şiddetten uzaklaşır, eşit haklara erişebilir, hoşgörü yeşerir huzur ve adalet gelir.

Dünyanın temel direği analardır…

Ana, Anaokulu, Anayol, Anamal, Anavatan, Anahtar, Anason, Anadolu, Anatomi, Anapara, Anadil, Ana kapı, Ana kuzusu, Ana fikir, Anaarı boşuna söylenmemiştir zira bunların hiçbirinin babası yoktur.

Eğitimin, bilimin, kanunların, toprağın, vatanın, üretimin ve ekonominin mihenk taşları analardır.

Türklerde analar baş tacıdır, müslüman ülkelerde acı da olsa değersiz, erkeğin tarlası ve hiçbir hükmü yoktur.

Zaten ANA mesele de budur…