Şehit Jandarma Yüzbaşı Rüstem Efendi Unutulmasın!

Fatsa-Ünye Sınırında Can Veren Komutanın Günlükleri Gün Yüzünde!

Bir dönemin Giresun ve Ünye Jandarma Kumandanı, Jandarma Yüzbaşı Rüstem Efendi'nin hem cephede tuttuğu notlar hem de şehadet yeri gün yüzüne çıktı.

Tarihî Bilgi:

Balkan Harbi yıllarında jandarma zabiti, Birinci Dünya Harbi döneminde Doğu Cephesi'nde keşif zabiti olarak görev yapmış olan; bir dönem Giresun Jandarma Kumandanı olarak da görev alan ve Ünye Jandarma Kumandanı iken Fatsa-Ünye sınırında eşkıya ile girişilen çatışmada şehit düşen Jandarma Yüzbaşı Rüstem Efendi'nin şehit düştüğü mıntıka, (görseldeki konak olay arifesinde muhasara edilen binadır).

Not: Yüzbaşı Rüstem Efendi, Çamaş ailesinden Kadriye Hanım’ın eşidir.

Yüzbaşı Rüstem Efendi’nin Not Defterinden:

Fırka Kumandanlığına

Numara 20

Şxxxxhane şarkındaki tepeden

18 Kanun-i-evvel 1330 (31 Aralık 1914)

Akşam XXXXXX’yi terk ettiğimiz Kürdler gece XXXXhane’den kaşmışlar düşman XXXXXhane’ye girmiş saat dörde kadar düşmanın nerede olduğu anlaşılamıyor idi.

Dört buçukta XXXXXhane’nin garb-ı cenubundaki tepelerde çifte nöbetçileri göründü.

Saat altıda XXXXXhane’den iki atlısı çıktı Yamanyurt cihetine giderken Değirmen yanında köye gelen beş süvariye tesadüf etti.

Bunun kâffesi köye geldiler yarım saat sonra birer ikişer on kadar süvarisi Yamanyurt istikametine köyden çıkıp gittiler.

Düşmanın XXXXXhane şarkındaki tepede nöbetçileri hiç görünmüyor. Yalnız Değirmen üstündeki ufak tepecikte nöbetçisi görünüyor.

Şerefhane’nin her tarafında nöbetçisi vardır. Fakat gizleniyor. Dün bizim kendisine yaptığımızı bugün o yapmak istiyor.

Karye derunundaki kuvveti henüz tebeyyün etmediği maruzdur efendim.

Keşif Zabiti Rüstem

Başka bir nottan alıntı:

“Seyyar teşkilatının bidayet-i teşkilinden fi 20 Teşrin-i-evvel Sene 1330 (2 Kasım 1914) tarihine kadar Muradiye’de ve XXXXX'te efrada talim ve terbiye ile meşgul bulunuyor idim. Üçüncü Bölük Kumandan Vekilinin sözü üzerine fi 20 Teşrin-i-evvel Sene 1330 (2 Kasım 1914) tarihinde Muradiye’den XXXXX’e muvasalat olundu. Konakçı müfrezesinde idim....”

Kaynak: Selçuk Şen / Araştırmacı - Gazeteci-Yazar