"Hilmi GÜLER, Ordu AĞLAR! İşi Gücü Bıraktım Hırsız Kovalıyorum!"

CHP’li Mustafa Adıgüzel, Başkan Güler’in "yanlış işim olmaz" sözlerine sert tepki gösterdi. Konuşma öncesinde dere yatağında yaşanan 'suç üstü' iddiasını paylaştı ve "yaptığın yanlış işleri yüzüne vurmayan namerttir" diyerek TV’ye çıkma çağrısı yaptı.

“Güler’in Kredisi Bitti: Kazıkları Söktü, Her Yere Çaktı!”

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler’in son icraatlarını sert sözlerle eleştirdi. Adıgüzel, il binasında yaptığı açıklamada, "Hilmi Güler, Ordu ağlar!" diyerek, şunları ifade etti;           

“Hilmi Güler’in bu ikinci dönem belediyeciliğini ancak böyle ifade edebiliriz. İlk göreve geldiğinde Belde Evler’deki yüksek binaları, o kazıkları yontarak, törpüleyerek bir kredi açtı Ordu halkı ona. Ama o, o krediyi oradan aldı eski Otogar alanına, İmam Hatip’in üst tarafına, Durugöl’e, Melet boyuna gömüyor, daha başka yerler de var. Belde Evler’in orada söktüğü kazıkları geldi şimdi tüm uyarılarımıza rağmen eski otogar alanına çaktı. Şimdi de Melet’in, Orta Anadolu’nun en büyük ırmağının Karadeniz’e kavuştuğu boğazda bir yapılaşma yapmak istiyor. Bu çevre açısından, şehircilik açısından olacak, kabul edilecek bir şey değil.”

"Melet’in Boynuna Siyasal İslam’ın Şatosunu Koymak İhanettir!"

Adıgüzel, yapılaşma girişiminin şehircilikten öte siyasi bir boyutu olduğunu belirterek, projeyi "ihanet" olarak nitelendirdi ve şöyle devam etti;

“Bir de siyasi açıdan ifade edeyim. Ortadoğu’da siyasal İslam harekâtı bitti. Önümüzdeki günlerde inşallah bu sandık gelecek, Türkiye’de de siyasi İslam’ın kökünü kazıyacağız. Tam burada işte, Ordu’ya gelip Melet’in boynuna siyasal İslam’ın şatosu, TÜGVA, TÜRGEV gibi yarınların FETÖ’cü kurumların şatosunu koymaya çalışmak; Ordu’nun kültürüne, Ordu’nun kadim geçmişine ihanettir!

Kimsenin Ordu’yu siyasal İslam’ın merkezi yapmasına müsaade etmeyeceğiz. Ha oldu da başlayabildi; oldu da bitirebildi. CHP iktidarında onu oradan yıkıp tekrar orayı çocuklarımıza, halkımıza, doğaya ve doğal yaşama açacağız.

Ama öyle de bırakmayacağız. Onu oraya yapanlardan, bu kamu kaynaklarını oraya harcayanlardan bedelini tahsil edeceğiz. Sadece onlardan değil, mirasçılarından da tahsil edeceğiz.

Görevde olmamalarına, görevi bırakmış olmalarına da bakmayacağız. Ordu’da olup olmamalarına da bakmayacağız. Dünyanın neresine giderlerse gitsinler onların peşini bırakmayacağız. Hayatta olmalarına da bakmayacağız. Onların mezar taşlarına o ihaneti kazıyacağız!

O yüzden kimsenin bundan endişesi olmasın.”

SUÇ ÜSTÜ İDDİASI: "İşi Gücü Bıraktım Hırsız Kovalıyorum!"

Başkan Güler'in daha önce protestoculara yönelik "Benim yanlış işim olmaz" sözlerine yanıt veren Adıgüzel, konuşmasından hemen önce dere yatağında tespit ettiğini iddia ettiği kanunsuzluğu anlattı.

“Yanlış işi yok, öyle mi! Ordu Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e ben sadece biraz önce şahit olduğum bir olayı söyleyeyim. Ben buraya gelmeden önce bir ihbar aldım Ulubey’den. Bir vatandaş tepeden görüntü çekmiş. Melet boyunda, yeni yol Belenyurt sınırları içerisinde bir iş makinesi dere yatağına girmiş, Ordu Büyükşehir Belediyesi ile bir özel firmanın kamyonlarına yükleme yapıyorlar.

KANUN DIŞI!

Hemen gittim, yerinde resimledim. Kamyonun birisi de malzemeyi yüklemiş gidiyor. Düştüm peşlerine, Ordu’ya kadar takip ettim. Şahincili’de özel bir firmanın inşaat alanına malzemeyi boşalttı. Arkadan da Ordu Büyükşehir Belediyesi kamyonları yüklemeye devam ediyor.

Kanun hükmü açıktır. Bunu daha önceden de söyledik. Aynı yerde aynı olayı daha önce de yakaladık. O zaman Ulubey Belediyesi idi, İçişleri Bakanı da Süleyman Soylu idi. Önerge verdik, şikayet ettik, soruşturma açıldı, ceza yediler.

HIRSIZ KOVALIYORUM!

Bu kanunsuz. Dere yataklarından malzeme sadece kamuda okul duvarı, istinat duvarı, yol gibi yerlerde ücretsiz olarak kullanılabilir. O da devletin kendi yaptığı, DSİ gibi, kendi işçisinin yaptığı durumlarda. Başka bir aracı firmayla yaptığı işlerde değil. Hiçbir şekilde ticari amaçla buralar kullanılamaz. Şimdi öğreniyoruz ki o firma izni veren, ortak olan Ordu Büyükşehir Belediyesi. Sayın Valimize gönderdim, gerekli işlemi yapacağını söyledi.

Ben bunu yıllardır söylüyorum; Bu Hilmi Güler yönetimindeki Ordu Büyükşehir Belediyesi ve AKP’nin ilçe belediyeleri Ordu’nun derelerine ihanet ediyor. Yahu hırsızlık yapıyorlar ya, açık konuşalım.

Ben bugün TBMM’de bütçe görüşülüyor, sizin paranızın peşine düşmem lazım, ben işi gücü bıraktım Ordu coğrafyasında hırsız kovalıyorum ya! Ayıp!

Eğer burada Beytü’l Mal’a el uzatılmayacaksa, eğer milletin malını mülkünü, bu coğrafyayı millet adına koruyacaksak, bunu ilk başta yetki verdiğimiz insanlar yapacak.

"Kendi Toprağımıza İhanet Ediyorlar": Maden Ruhsatları Tepkisi

Adıgüzel, yanlış işlerin maden ruhsatları konusunda da devam ettiğini ileri sürerek, Ordu Büyükşehir Belediyesi’ni kendi topraklarına ihanet etmekle suçladı:

“Yanlış işi olmaz öyle mi? Ordu coğrafyasının yüzde 74’ü maden alanı. Bunların büyük kısmına ruhsatı veren de Çevre ve Şehircilik bakanlığı ya da başka kurum değil arkadaşlar, Ordu Büyükşehir Belediyesi.

Ordu Büyükşehir Belediyesi, kendi toprağımızı maden ruhsatı ile firmalara peş keş çekiyor. Türkiye’de başka bir belediye yok böyle. Kendi insanına, kendi toprağına ihanet eden bir tane başka belediye yok.”

Adıgüzel'den Canlı Yayın Daveti: "Yüreğin Yetiyorsa Buyur!"

Son olarak Başkan Güler’e canlı yayın çağrısı yaparak meydan okuyan Adıgüzel, sözlerini tüm yanlışları takip etmeye devam edeceklerini belirterek sonlandırdı;

“Ben Hilmi Güler’e buradan sesleniyorum; eğer yanlış işlerin yoksa gel televizyon programına çıkalım birlikte. Yaptığın yanlış işleri senin yüzüne teker teker vurmayan namerttir! Eğer yüreğin yetiyorsa, eğer ‘ben doğru iş yaptım’ diyorsan, buyur.

O yüzden kimse Ordu halkına yalan yutturmaya kalkmasın. Biz Melet boyunda da haklıyız, Perşembe Yaylası’nda da haklıyız, Ünye’deki Yalı Sahilinde de haklıyız, Fatsa’daki siyanür alanında da haklıyız ve Ordu coğrafyasındaki tüm yanlış işleri takip etmeye, halk adına ve devlet adına devam edeceğiz.”