SEVİNÇ EROL UYSAL yazdı...
- ORDU ORT TV TELEVİZYON RADYO İŞLETMECİLİĞİ A.Ş.
- 28 Ara 2024
- 2 dakikada okunur

Toplum olarak sabır sınırlarımız bitti. Mutsuz, memnuniyetsiz, güvensiz, bencil, çıkarcı, ahlak yoksunu ve de yalaka bir hale geldik. İş yürütebilmek için tanıdık bir aslan bulup, onun çıkarına yarayacak yalakalık ve soytarılık yapmanız gerekiyor. Çok paranız olabilir, tek başına hiçbir işe yaramaz. Birilerinin işine hizmet etmedikten sonra.
Kadının, çocuğun, hayvanın, ağacın ve yaşamın hiçbir önemi yok. İnsanlar, duygularını bencilce beslediği için mutsuz, kaygılı ve umutsuz.
Maddi materyallerin, modernleşmiş kölesi olmuş çoğunluk. Her şey yapay, aslı bozulmuş bir insanlık.
Sevgi eksikliği, yani insanı insan yapan en önemli duygunun yerine zaafların geçmesi, sevginin yozlaşıp duygu ifadesini yitirmesi. Sonuç? Doğal olarak, özünü yitirmiş duygunun alternatif arayışlara girmesi.
Oyalanmayı bırakıp, duygu çemberinin döngüsünde, gerçekle yüzleşince birey, ne kadar aptal yerine konulduğunu görür.
İnsanoğlu, sevgisinin kullanıldığını ve nasıl aptal yerine konulduğunu anlamaya başladığında, bir daha asla eskisi gibi olamıyor. Bu kez daha acımasız, daha gerçekçi bir benliğe devam etse de, saflığıyla birlikte yaşama sevincini de kaybediyor.
Kaybolan bu sevinç ise bilincin zaafına hizmet ediyor. Bu defa daha vahim ve dönülmesi zor bir sürece giriliyor. Değiştin mi? Bir yerlere geldin ya da bir yerlerden düştün, sürecin, bu süreçteki çaban, hiçe sayılıp anlama bilinci yok sayılır ve otomatik olarak sorgulanırsın. "Çok değiştin!"...
Aslında sorgulayan kişinin, kendi açlığının diline dökülmesidir. Yani değişen tek şey, sorgulayamayan toplum duygularının ve zaaflarının yerini almasıdır.
Memnuniyetsiz bir toplum. Kendi benliğini yitirmiş, modernize süsü verilmiş kölelerdir.
Toplumlar saf sevgi bilincini yitirdi. Bozulmuş bir besin, yakınındaki her şeyi kısa sürede yok eder. Özü iyi de olsa, bozulmanın verdiği acı eski güzelliğine ulaşamaz. Bu bir zincirdir.
Yani “Paşam! Şehzade sizin ayağınıza bakar, yüreğinize değil”…
Toplum, kendi bozulmasını önleyemiyorsa, kendine hizmet eden değil, kendini hizmetkâr olarak bulur.
Özünü, bozguncudan aldığın her sevgi ayağına dolanır durur.
Toplumun özünü oluşturan duygularınız, size karşı kullanılabilecek bir oyuncak değildir. Bizler sahip olduğumuz her şeyi birlikte yaptık. Birlikte izleyici kalmamalıyız.
Elazığ Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Mehtap Özer Seyran, Elazığ’ın zengin mutfak kültürünü anlatan Elazığ No:23 Mutfağı kitabını Emine Erdoğan’a hediye etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen “Anadolu’dakiler Belgeseli Galası ve Sergisi Programı”na katıldı. Programda, Elazığ Gastronomi Kültür ve Turizm Derneği Başkan Yardımcısı Mehtap Özer Seyran, Elazığ’ın zengin mutfak kültürünü anlatan Elazığ No:23 Mutfağı kitabını Emine Erdoğan’a hediye etti.
Elazığ mutfağına olan ilgisini dile getiren Emine Erdoğan, "Elazığ, bizim en önemli şehirlerimizden biri. Bu kitabı kaleme almak çok değerli, teşekkür ederim" dedi.












Yorumlar